Yazılım Bazlı Sanat | Patricia Falcao

Dijital bileşenleri olan sanat eserleri Tate Koleksiyonu’na 1990’lı yılların ortalarında girmeye başladı. Başlangıçta bunlar audio ya da video bileşenlerdi, fakat o günden bu yana dijital bileşenler Sanat Koleksiyonumuz’daki zaman temelli medya eserlerinin neredeyse hepsinin bir parçasını oluşturur oldu. Film, video, audio, yazılım ve performans medyalarını kullanan sanat eserlerini zaman temelli medya olarak sınıflandırıyoruz ve 1998’den bu yana, Tate’in, bu eserlerin korunmasında uzmanlaşmış bir bölümü var. O günlerden beri, Zaman Temelli Medya Konservasyon Bölümü, bu eserlerin korunmasını, farklı medyaların korunması konusunu araştırma fırsatı olarak ele alıyor. Eserlerin alınma ve sergilenme anlarını, onların teknik yönlerine ilişkin bilgimizi geliştirmek, üretim süreçlerine ve sanatçıların çeşitli medyaları kullanma biçimlerine, medyaların sanat eserleriyle ilişkisine ve koruma için kullanılabilecek teknolojilere ilişkin kavrayışımızı derinleştirmek için kullanıyoruz. Konservasyonu sözkonusu olan nesnenin tanımlanabilmesi ve neyin korunması gerektiğinin anlaşılabilmesi için bunların hepsi kritik önemdedir. 2019 yılı itibariyle Tate Koleksiyonu’nda dijital bileşeni olan 600’den fazla eser var ve her yıl yaklaşık 30 yeni eser alıyoruz. Bu eğilimin ve Konservasyon Bölümü’nün desteklemesi gereken teknoloji türlerinin ve sayısının artması beklenir. Bu çalışma, bu unsurları Tate’in Zaman Temelli Medya Konservasyon Bölümü’nün perspektifinden ele alarak, uyguladığımız stratejileri ve onları nasıl geliştirdiğimizi irdeleyecek. Bu ise, farklı alanlarda hem sanatçılar ve ekipleriyle Tate’te, hem de dış uzmanlarla yapılmakta olan araştırmaların önemine ışık tutacak.

Digilogue